Aşkabat'ta düzenlenen bilimsel bir konferansın oturum aralarında, Bulgaristan’daki Uluslararası Sanayileşme ve Nüfusun Afet ve Kazalardan Korunması Enstitüsü’nün müdürü doçent doktor Stanislav Sirotin, kabuklu deniz hayvanlarının işlenmesi için atık içermeyen biyoteknolojilere dayalı bir üretim kompleksinin oluşturulması, Türkmenistan için yeni bir ihracat kapısının olabileceğini söyledi.
Tarafsız Türkmenistan gazetesine verdiği röportajda Sirotin, projenin yeni istihdam yaratılması gibi sosyo-ekonomik faydalarında olacağını söyledi.
Stanislav Sirotin, yüksek teknolojili yenilikçi biyoteknolojinin Türkmenistan tarımına entegrasyonu ve son derece etkili katkı maddeleri oluşturmak için karasal yumuşakça ekstraktının kullanılması gibi bilimsel alanları tartışırken bir uzman olarak kendi görüşünü aktardı.
“Mesajımda karasal yumuşakçaların gıda endüstrisindeki ve ulus sağlığının iyileştirilmesindeki rolünü ve önemini ayrıntılı olarak inceledim ve bunların faydalı ve tıbbi niteliklerine dair teorik bir gerekçe sunuyorum. Salyangoz mukusunun özü gibi yenilikçi bir ürüne özellikle dikkat edilmesi gerekiyor” dedi bilim insanı.
Sirotin ayrıca, günümüzde başta tarım, kozmetoloji ve tıp olmak üzere kas-iskelet sistemini destekleme bağlamında çeşitli alanlarda kullanılan salyangoz mukusuna dünya çapında artan talep örneğini kullanarak uluslararası işbirliğinin ihracat bileşeniyle ilgili konuları da inceledi.
Yenileyici jeller ve biyolojik katkı maddeleri salyangoz mukusu temelinde hazırlanıyor. Ayrıca, Türkmenistan'daki Ahal-Teke taylarında kalsiyum dengesinin ve kas-iskelet sisteminin gelişiminin desteklenmesi kapsamında, çevre dostu ürünler bazında özel besin takviyeleri ve süspansiyonların geliştirilmesi de değerlendiriliyor. Bilim insanı, kabuklu deniz hayvanlarının işlenmesi için atıksız biyoteknolojilere dayalı bir üretim kompleksinin oluşturulması sırasında elde edilen bilgilere dayanarak, Türkmenistan için yeni bir ihracat kapısının önerildiğini vurguladı.
