Manta vatozundan esinlenen bilim insanları dünyanın en hızlı yüzen yumuşak robotunu icat etti.
Nispeten esnek yapıya sahip yumuşak robotlar, zorlu çevresel koşullarda rahat hareket edebilmelerinden dolayı robotiğin büyüyen bir alanı.
ABD'deki Kuzey Karolina Eyalet Üniversitesi ve Virginia Üniversitesi'nden bilim insanları, okyanus çalışmalarına katkı sağlayabilecek hızlı yüzen bir robot yapma amacıyla yola çıktı.
İlham için doğaya dönen araştırmacılar, kanat benzeri yüzgeçleri nedeniyle, deniz şeytanı diye de bilinen manta vatozunu esas almaya karar verdi.
Araştırma ekibinden Haitao Qing, "Manta vatozları, verimlilik, hız ve manevra kabiliyetini bir araya getiren benzersiz yüzme mekanikleri nedeniyle doğal bir ilham kaynağı oldu" diyor.
Aynı ekip iki yıl önce, bugüne kadarki en hızlı yüzen yumuşak robotu üretmişti. Bu robot, saniyede 3,74 vücut uzunluğu mesafe katederken, yeni teknoloji saniyede 6,8 vücut uzunluğuna ulaşarak bu rekoru kırdı.
Bilim insanları farklı hayvanların hızını ortak bir ölçekte değerlendirmek için bir saniyede kendi vücut uzunluklarının ne kadarı kadar yol aldıklarını hesaplıyor.
Önceki tasarımlarını geliştirerek ilerleyen araştırmacılar, esnek bir silikon gövdeye ve esnek yüzgeçlere sahip bir robot tasarladı.
Çalışmalarını hakemli dergi Science Advances'ta 4 Aralık'ta yayımlayan ekip yeni robotun hızını artırmanın yanı sıra öncekinden farklı olarak sadece su yüzeyinde değil altında da rahatça ilerlemesini sağladı.
İçinde hava haznesi yer alan yüzgeçler şişirilince bükülüyor. Hava hazneden dışarı çıktığında, yüzgeçler kendiliğinden ilk konumlarına geri dönüyor. Araştırmacılar bu tasarımla daha az enerji kullanıldığını ve robotun daha hızlı yüzdüğünü söylüyor.
Qing "Robot yüzgeçlerini ne kadar hızlı çırparsa, hava haznesi o kadar dolu kalıyor ve bu sayede suda daha iyi yüzüyor" diye açıklıyor.
Su altındaki engel parkurlarında robotu test eden ekip, robotun engelleri yüzerek geçtiğini ve bunu yumuşak gövdeli robotlar arasında rekor seviyede bir hızla yaptığını aktarıyor.
Teknolojiyi daha fazla geliştirmeyi planlayan araştırmacılar, okyanus araştırmalarında ve denizlerdeki kirliliği tespit etmede kullanılmasını umuyor.
Kaynak ile fotoğraf: Independent Türkçe