Polonya'da cumhurbaşkanı seçiminin çekişmeli ikinci turunda kazanan, oyların yüzde 50,9'unu alan Karol Nawrocki oldu.
Polonya'da pazar yapılan cumhurbaşkanı seçiminin ikinci turunda kayıtlı 29 milyon seçmen, Varşova Belediye Başkanı Rafal Trzaskowski ve muhalefetteki muhafazakar Hukuk ve Adalet Partisinin adayı tarihçi Nawrocki arasında seçim yapmak için sandık başına gitti.
18 Mayıs'ta yapılan seçimlerin ilk turunda hiçbir aday yüzde 50 oy alamadığından seçim ikinci tura kalmıştı. İlk turda oyların yaklaşık Trzaskowski yüzde 31'ini, Nawrocki ise yüzde 29'unu almıştı.
Seçim Komisyonu tarafından açıklanan resmi sonuçlara göre Nawrocki oyların yüzde 50,9'unu alarak ülkeyi 5 yıl boyunca cumhurbaşkanı makamında temsil edecek isim oldu. Seçim öncesi anketlerde az farkla önde gösterilen Trzaskowski ise 49,1'de kaldı.
İkinci tur sonrası sandık çıkış anketinin ardından zaferini ilan eden Trzaskowski, "herkesin Cumhurbaşkanı olma" sözü vermişti.
Seçime katılım oranı yüzde 71,63 oldu.
Cumhurbaşkanı seçiminin ikinci turu, Polonya'da Başbakan Donald Tusk hükümeti ile muhalefet arasında, özellikle Avrupa Birliği (AB) ilişkileri, yargı reformları, kürtaj yasaları ve Rusya-Ukrayna Savaşı gibi konularda yaşanan çekişmelerin gölgesinde yapıldı.
Siyasi analistler, AB'ye mesafeli yaklaşımıyla bilinen ve ABD Başkanı Donald Trump'ın politikalarından esinlenen Nawrocki'nin cumhurbaşkanlığı döneminde veto yetkileriyle Tusk liderliğindeki koalisyon hükümetini zorlayabileceğini belirtiyor.
Washington Post'un analizine göre, Polonya’da cumhurbaşkanlığı görevi büyük oranda sembolik olsa da, cumhurbaşkanı yasaları veto etme ve dış politikada etkili olma yetkilerine sahip. Bu nedenle, seçimin sonucu Başbakan Donald Tusk liderliğindeki merkezci hükümetin geleceği açısından belirleyici oluyor.
Avrupa Dış İlişkiler Konseyi Varşova Ofisi Direktörü Piotr Buras, “Eğer bu siyasi proje cumhurbaşkanından destek görmezse hükümet erken seçimle karşı karşıya kalabilir” değerlendirmesinde bulundu.
Nawrocki'nin zaferi, Polonya’nın daha milliyetçi ve AB’ye daha mesafeli bir çizgiye yönelebileceğine işaret ediyor. Kendisi, Avrupa entegrasyonuna daha eleştirel yaklaşan bir “önce Polonya” söylemiyle kampanya yürüttü. Ayrıca Ukrayna’nın NATO üyeliğine karşı olduğunu beyan eden bir taahhütnameyi de imzaladı. Öte yandan, Rusya karşıtı sert tutumu nedeniyle Avrupa’daki bazı sağcı liderlerden ayrışıyor.
Rafał Trzaskowski ise kadın hakları, hukukun üstünlüğü ve LGBTQ+ bireylerin korunması gibi konuları savundu. 2020’de de aday olmuş ve mevcut Cumhurbaşkanı Andrzej Duda’ya karşı kaybetmişti.
Seçim aynı zamanda Polonya’daki kuşaklar arası bölünmeyi de gözler önüne serdi. Genç seçmenlerin önemli bir kısmı Trzaskowski’yi desteklerken, 60 yaş üstü seçmenin çoğunluğunun Nawrocki’ye yöneldiği gözlemlendi. Bazı seçmenler, özellikle Avrupa Birliği’nin çevre düzenlemeleri ve sınır politikalarına tepki göstererek, AB’ye olan bağlılığın sorgulanması gerektiğini dile getirdi.
Son olarak, uzmanlar seçim sonucunun çok yakın olması nedeniyle, kaybeden tarafın meşruiyeti sorgulama ihtimaline dikkat çekiyor. Sussex Üniversitesi’nden Polonya uzmanı Aleks Szczerbiak, “Polonya çok kutuplaşmış durumda. Bu kadar yakın geçen bir seçimde sonuçların kabul edilmemesi riski var” uyarısında bulundu.
Kaynak: Anadolu Ajansı, NTV, Euronews, BBC Türkçe, Gazete Oksijen
