Türkmenistan'ın Belçika Büyükelçisi Sapar Palvanov, Avrupa Asya Araştırmaları Enstitüsü'nde yaptığı konuşmada Türkmenistan’ın, Hazar Denizi'nin çevre sorunlarının araştırılması ve çözülmesine yönelik uluslararası çabalara aktif olarak katılmaya hazır olduğunu ifade etti.

Belçika Büyükelçiliği’nden yapılan basın açıklamasına göre, Avrupa Asya Araştırmaları Enstitüsü yakın zamanda Hazar Denizi'nin karşı karşıya olduğu mevcut iklim zorluklarına adanmış bir etkinliğe ev sahipliği yaptı.

Toplantıya diplomatik misyonların, uluslararası kuruluşların, medya ve düşünce kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

Konuşmacılar arasında Türkmenistan Büyükelçisi Sapar Palvanov, Azerbaycan Büyükelçisi Vagif Sadigov, Avrupa Asya Çalışmaları Enstitüsü Genel Müdürü Axel Goethals, UNDP Brüksel Ofisi Başkanı Camilla Brückner ve AB Orta Asya Ofisi Başkanı Sarah Rinaldi yer aldı.

Etkinliğin ana konusu çevre ve iklim sorunları oldu. Su seviyelerindeki düşüş ve iklim değişikliğinin Hazar Denizi üzerindeki etkisine ise özellikle değinildi. Konuşmacılar, bu süreçlerin olumsuz sonuçlarını azaltmak için etkili ve bilime dayalı çözümler geliştirmek amacıyla ülkeler ve uluslararası kuruluşlar arasındaki koordinasyonun güçlendirilmesinin önemine dikkat çekti.

Sapar Palvanov konuşmasında, şu anda Hazar devletleri tarafından incelenmekte olan Hazar Denizi'nin iklimsel ve çevresel yönlerini incelemek için özel bir çalışma grubu oluşturulması yönünde bir proje sundu.

Ayrıca, bölgesel sorunların çözümünde önemli deneyime sahip olan Aşkabat merkezli BM Önleyici Diplomasi Merkezi'nin de sürece dahil edilmesi olasılığının değerlendirilmesi önerildi. Katılımcılar, bu katılımının Hazar Denizi ile ilgili iklim sorunlarının çözümüne katkıda bulunabileceğini belirtti.

Türkmenistan Büyükelçisi son olarak Türkmenistan'da Orta Asya ülkeleri için bölgesel bir çevre ve teknoloji merkezi oluşturulması önerisini de hatırlattı. Bu merkez, iklim değişikliği ve bunun Hazar Denizi ekosistemi üzerindeki etkisinin bilimsel analizinin yanı sıra bölgenin doğal kaynaklarının korunmasına yönelik ortak önlemlerin geliştirilmesi için önemli bir platform haline gelebilir.