Dün Aşkabat'ta Ulusal Güzel Sanatlar Müzesi'nde “Fransız-Türkmen Arkeoloji Misyonu, 30 Yıllık Arkeolojik Çalışma: Uluğ-Depe” kalıcı sergisinin açılış töreni gerçekleşti.
Sergide, Aşkabat’ın 170 km güneydoğusunda bulunan Uluğ-Depe tarihi bölgesinde yapılan kazılarda ortaya çıkan arkeolojik buluntular sergileniyor.
Serginin açılışı, Fransız-Türkmen Arkeoloji Misyonu'nun (MAFTUR) 30. yıldönümüne denk gelecek şekilde planlandı ve beş yıl önce hayatını kaybeden MAFTUR'un Fransız kurucusu Olivier Leconte'nin anısına saygı duruşu niteliğinde oldu.
Şu anda MAFTUR'un Türkmen tarafındaki yöneticisi, Türkmenistan'ın Tarihi ve Kültürel Anıtlarının Korunması, İncelenmesi ve Restorasyonu Ulusal Dairesi başkanı Muhammed Memmedov’ken, Fransa tarafının yöneticisi ise arkeolog Julio Bendezu-Sarmiento tarafından üstleniliyor.
230'dan fazla eserin yer aldığı sergi, esas olarak antik dönemlerin tarihinin izlerini sürüyor.
Neolitik yerleşim izlerinin bulunduğunu düşünürsek Uluğ-Depe'nin gelişimini tam olarak Kalkolitik Dönem'in başlangıcında (M.Ö. 5000-3000), daha sonra da Tunç Çağı'nda (M.Ö. 3000-1500) görüyoruz. Nüfus, sulu tarım ve hayvancılıkla uğraşıyordu. Yerleşim bölgesindeki çok sayıda kil fırınının bulunması, yoğun zanaat faaliyetine işaret ederken, turkuaz ve lapis lazuli'den yapılmış minik boncukların keşfi, farklı bölgeler arasındaki uluslararası ticarete işaret ediyor. Devlet Tarih ve Kültür Koruma Alanı müdürü Ahmed Halmuradov'un belirttiği gibi, sergilerin yarısından fazlası bölge uzmanları tarafından restore edildi.
Arkeologlara göre bu serginin en değerli sergileri mezarlarda bulunan mermerden yapılmış zarif kaplar. Mermerin çok değerli bir süs malzemesi olduğunu göz önüne alırsak mezarların çok soylu kişilere ait olduğu varsayılıyor.
Ahal vilayetinde, Kaahka ilçesinin Duşak köyünde yer alan Uluğ-Depe, yaklaşık 17 hektarlık alanı kaplayan, 30 metre yüksekliğindeki bir tepe üzerinde yer alıyor. Uluğ-Depe, Orta Asya bölgesinde M.Ö. 6000 yılından itibaren MS Part-Sasani dönemine kadar tüm tarihi dönemlerin kaydedildiği tek yerdir.
Türkmen-Fransız arkeoloji misyonu 30 yıldır Türkmenistan Kültür Bakanlığı ve Tarihi ve Kültürel Anıtların Korunması, İncelenmesi ve Restorasyonu Ulusal Müdürlüğü ile işbirliği yapıyor. Misyon 2019'dan bu yana Bouygues Bâtiment International tarafından mali olarak destekleniyor.