MS 79’da Vezüv Yanardağı’nın patlaması sonucu gömülen antik Roma plajı, güney İtalya’daki Herculaneum arkeolojik parkında yeniden halka açıldı.
Plaj, kumun geri getirilmesi de dahil olmak üzere son yıllardaki koruma çalışmalarının orijinal seviyesine getirilmesinin ardından eski durumuna getirildi. Bu sayede ziyaretçilere neredeyse patlamadan önceki gibi sahil boyunca yürüme deneyimi yaşatılacak.
Herculaneum, yakınındaki Pompeii’den daha küçük ve daha az bilinen bir yer, ancak komşusunun aksine, Vezüv’ün ilk kurbanları burada. 1980’lerde ve 90’larda yapılan kazılarda, çeşitli tekne barakalarında 300’den fazla kişinin iskeleti keşfedildi. İnsanların buraya, her iki şehrin sakinlerini kurtarmaya çalışan Romalı deniz komutanı Yaşlı Plinius’un birlikleri tarafından denizde kurtarılmayı beklerken sığındıklarına inanılıyor.
Kurbanlardan biri, parmaklarında bulunan takılar nedeniyle ‘Yüzüklü Kadın’ olarak anılmaya başlandı.
Günümüzde birkaç yüz metre uzaklıkta yer alan kıyı şeridinden sadece birkaç adım uzakta ölen bir adamın kalıntıları, 2021 yılındaki kazılarda bulunmuştu. Bu kazı, bölgede yaklaşık 30 yıldır yapılan ilk kazıydı.
Arkeoloji parkının müdürü Francesco Sirano, “Antik plaj, olağanüstü ve eşsiz bir yer. Bir zamanlar denizin olduğu yere baktığımızda, şehri birkaç saat içinde kaplayan devasa volkanik akıntı örtüsünün modern kaşifleri haline geliyoruz ve neredeyse tamamen yok olma duygusunu paylaşıyoruz” diye belirtiyor.
18. yüzyılın başlarında bir kuyunun kazılması sırasında yeniden keşfedilen Herculaneum’un Pompeii’den daha zengin olduğu söyleniyor. 1938’de bulunan “İki Yüzüncü Yıl Evi” de dahil olmak üzere, bugüne dek freskler ve mozaik zeminlerle süslenmiş bir çok gösterişli villa ortaya çıkarıldı.
Diğer keşifler arasında organik meyve ve ekmek kalıntılarının yanı sıra ahşap mobilyalar ve yüzlerce kömürleşmiş papirüs de yer alıyor. Nisan ayında ise araştırmacılar, batı felsefesi tarihinin önemli bir figürü olan Platon’un son saatlerine ışık tutan bir papirüsten pasajları deşifre ettiler.