Son haberler

Haber Arşivi

Araştırmacılar, dünyanın manyetik alanının 3,7 milyar öncesiyle neredeyse aynı olduğunu ortaya koydu.

22:5026.04.2024
0
61

Bilim insanları Dünya'nın manyetik alanının varlığına işaret eden en eski kanıta ulaştı.

Manyetik alanın tarihine ilişkin kesin bir kanıt bulunamamıştı. Bilim insanları da bu alanın günümüzdeki halinden çok daha farklı olduğunu düşünüyordu.

Discover Magazine’de yer alan habere göre, Oxford Üniversitesi ve Massachusetts Teknoloji Ensititüsünden (MIT) araştırmacılar, 3,7 milyar yaşında kayaları kullanarak dünyanın bugünkü manyetik alanının 3,7 milyar yıl öncesiyle neredeyse aynı olduğunu keşfetti.

Grönland Adası’nın Isua Yeşiltaş Kuşağı'ndan çıkarılan demir açısından zengin kayalar kullanılarak yapılan titiz çalışmayla araştırmacılar, 3,7 milyar yıl önce manyetik alanın büyüklüğünün en az 15 mikrotesla olduğunu buldu. Bugünkü manyetik alanın gücüyse 30 mikrotesla olarak kaydediliyor.

Araştırmacıların bu başarısı, manyetik alanın büyüklüğünü ve yönünü kayıt altına alarak doğal mıknatıs vazifesi gören antik kayalar üzerindeki demir parçacıklar üzerinde çalışılarak elde edildi.

Demir parçacıklar, kristalleşme süreci onları yerlerine sabitlediğinde hem manyetik alan gücünü hem de yönünü kaydedebilen küçük mıknatıslar gibi hareket eder.

Manyetik alan, dünyayı kozmik radyasyondan ve güneş rüzgarlarından koruyor.

Grönland'ın başkenti Nuuk’un 150 kilometre kuzeydoğusunda bulunan Isua Yeşiltaş Kuşağı, yerkürenin en yaşlı kayaçlarını içeriyor.

Dünya'nın manyetik alanının gücüne ilişkin en eski tahmini sunan bu kayalar, tek tek kristallerin incelendiği önceki çalışmalardan daha doğru ve güvenilir bir değerlendirme sağlıyor.

Bununla birlikte, kayaların incelendiği alan, onu yoğun tektonik aktiviteden ve deformasyondan koruyan kalın kıtasal kabuğun üzerinde yer alan benzersiz bir jeolojiye sahip.

Bu, araştırmacıların 3,7 milyar yıl önce manyetik alanın varlığını destekleyen net bir kanıt bütünü oluşturmasına olanak sağlıyor.

Oxford Üniversitesinde yer bilimci ve araştırmanın başyazarı Claire Nichols, yaptığı açıklamada, bulguların, dünyada yaşam yeni yeni ortaya çıkarken antik manyetik alanın rolünü anlamaya çalışma konusunda önemli bir adım olduğunu belirtiyor ve bu iki kat farka rağmen o zamanki alanın bugünkü kadar güçlü olmasının mümkün olduğunu söylüyor: "Çekirdekteki manyetik alanı yönlendiren her neyse, çekirdek katılaşmadan önce de aynı güçteydi."

Nichols, 3,7 milyar yaşında bir kayadan güvenilir bulgular çıkarmanın oldukça zor olduğuna işaret ederek laboratuvarda örnekleri analiz ettiklerinde başlıca manyetik sinyallerin ortaya çıkışını görmenin heyecan verici olduğunu kaydetti.

Bugün manyetik alan, Dünya'nın çekirdeğinin sıvı haldeki dış kısmının çalkalanması ve katı haldeki iç çekirdek soğurken ısının dış çekirdeğe aktarılmasıyla çalışıyor. Ancak bilim insanları çekirdeğin yaklaşık bir milyar yıl öncesine kadar katılaşmadığını öne sürüyor.

Bu nedenle manyetik alanın gücünün geçirdiği değişim anlamak, iç çekirdeğin ne zaman katılaştığının belirlenmesine de katkı sağlayacaktır. Bu da ısının gezegenin iç kısımlarından ne kadar hızlı çıktığını ve levha tektoniği gibi süreçleri anlamada kilit önem taşıyor.

Dünya'nın manyetik alanının gücü zaman içinde pek değişmemiş görünse de araştırmacılar Güneş rüzgarının eskiden çok daha güçlü olduğunu belirtiyor. Bu durum Dünya yüzeyinin Güneş rüzgarından zaman içinde daha iyi korunmuş olabileceğine işaret ederken bu sayede yaşam okyanuslardan kıtalara taşınmış olabilir.

Öte yandan bulgular manyetik alanın gücünün yaşamın var olmasında oynadığı role dair birtakım soruları beraberinde getiriyor. Bu soruların cevaplanması uzaylı yaşam arayışına da katkı sağlayabilir. Oxford Üniversitesi'nden yer bilimci Nichols "Diğer gezegenlerde yaşam ararken bunların manyetik alana sahip olması şart değil. Çünkü aslında çok daha küçük bir manyetosferle bile yaşamın gelişmesi mümkün gibi görünüyor" diyor.

Dünyanın manyetik alanının yaşını gösteren kayalar bulmak oldukça zor. Tektonik levhalar boyunca bulunan ısı, kayalardaki korunmuş herhangi bir kanıtı değiştirebilir.

Ancak Grönland Adası’nda bulunan kayalar, onları ısınmadan koruyan kalın kıta kabuğu üzerinde yer alıyordu.

Araştırmacılar, gelecekteki çalışmalar için Kanada, Avustralya ve Güney Afrika’dan da antik kayalar çıkarmayı planlıyor.

Manyetik alanın yaşıyla ve nasıl geliştiğiyle ilgili daha fazla kanıt, yaşamı desteklemek için manyetik bir alana ihtiyaç olup olmadığını anlamaları için araştırmacılara yardımcı olabilir.

Araştırma, "Journal of Geophysical Research" isimli dergide yayımlandı.

Kaynak: Independent Türkçe, Anadolu Ajansı ve NTV
Fotoğraf: Independent Türkçe ve Evrim Ağacı

Yorumlar
Yorum yapmak için lütfen giriş yapın veya kayıt olun