TDHA’nın haberine göre TRT Haber haber koordinatörü Ahmet Görmez, 11 Mart tarihinde Türkmen halkının Milli Lideri, Türkmenistan Halk Konseyi Başkanı Gurbangulı Berdimuhamedov ile röportaj yaptı.
- Sayın Âli Hazretleri, Milli Lider, Türkmenistan Halk Konseyi Başkanı, Muhterem Arkadağ! Öncelikle yoğun programınıza rağmen röportaj yapmaya zaman ayırdığınız için teşekkür etmek isterim. Önde gelen bir siyasetçi ve devlet adamı olarak Türk devletleri arasındaki işbirliğinin önemini her zaman vurguluyorsunuz. Bu ne ile bağlantılı? Bu çalışmayı, olanaklarını ve Türkmenistan'ın buradaki rolünü nasıl görüyorsunuz?
- Bu röportaj teklifi için size teşekkür ederim.
Türkiye'de ve onun dışında da itibara sahip, milyonlarca izleyicisi olan TRT Haber kanalının haber koorinatörü, sizinle konuşmak benim için bir zevk. Bu sohbet, iç ve dış hayatın önemli meseleleri hakkında fikirleri ifade etme ve Türk Devletleri arasındaki ilişkilere ilişkin görüşleri ifade etme fırsatı veriyor.
Türk devletlerinin çok taraflı işbirliği tarihsel koşullara bağlıdır. Bunun halklarımızın dilsel, kültürel ve ulusal ortaklığının ve yüzyıllar boyunca kaderlerinin karşılıklı bağımlılığının belirlediğini defalarca dile getirdim, Türk halklarının kökeni birdir. Bu durum, ilişkilerimize özel bir anlam katıyor. Bağımsız, egemen devletler olmamıza rağmen uzun vadeli ortak hedef ve çıkarlarımızın olduğunu unutmuyoruz. Türk halklarının tarihine, bugününe ve geleceğine dair anlayışımız birbiriyle yakından ilişkilidir. Bu doğrultuda da siyaset, ekonomi, kültür, insanlar arası ilişkiler gibi her alanda işbirliğinin güçlendirilmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz.
Bana göre Türk devletlerinin Doğu ile Batı arasında kültürel bir köprü olma konumunu yeniden tesis etmek günümüzün temel görevlerinden biridir. Türk halklarının bu konumu, eski çağlarda ve Orta Çağ'da "Türk kuşağı" olarak adlandırılmış ve Asya ile Avrupa arasında bir "birleşme noktası" olarak işlev görmüştür. Bunun bu bölgelerin ekonomisinin, kültürünün ve biliminin gelişmesi üzerinde olumlu bir etkisi oldu. Aynı zamanda diğer halklara karşı açık olmalarına, sabırlı olmalarına, nazik olmalarına ve birbirlerini anlamalarına da yardımcı oldu.
Türkmenistan için Türk Devletleriyle dostluk ve kardeşliğin geliştirilmesi en önemli ve gelecek vaat eden alanlardan birisidir. Ülkemiz, Türk Devletleri Teşkilatı'nda gözlemci olarak, çalışmalara yakından katılmaktadır. Özellikle de bu kuruluşun Aksakallar Konseyi üyesi olması önemlidir. Ayrıca örgütün bileşenleriyle çalışmaya da hazırız. Geçtiğimiz günlerde Türkmen tarafı, Türk Ticaret ve Sanayi Odası'na girmek için başvuruda bulundu. Türk Devletleri Parlamenter Meclisi'ne ve Türk Akademisi'ne kabul konusunu da değerlendiriyoruz.
Böylece Türkmenistan, Türk Devletleri arasındaki temel işbirliği alanlarına katılımını istikrarlı ve emin bir şekilde sürdürüyor.
- Türk Devletleri Teşkilatı'nın çalışmalarından bahsederken, mevcut uluslararası ilişkiler sistemindeki rolünü nasıl gördüğünüz konusunda ki görüşlerinizi merak ediyoruz.
- Ben bunu iki hedefi olan bir organizasyon olarak görüyorum. Bir yandan Türk Devletleri arasında dostluk ve kardeşlik ilişkilerini, karşılıklı yarar sağlayan ekonomik ve kültürel iş birliğini güçlendirmeyi amaçlayan bir kuruluş olarak görüyorum, diğer yandan da gelecek vaat eden, güvenilir, büyük bir uluslararası ortak olarak görüyorum. Yukarıda da belirttiğim gibi, bu tek birlik içinde iki hedefli bir kuruluşdur. Türk Devletleri Teşkilatı, Türk devletlerinin dünyadaki çıkarlarını gözetmekte, Türk iç iş birliğinin güçlendirilmesini, ülkelerimizin ekonomik kalkınmasını teşvik etmekte ve rekabet güçlerini artırmaktadır.
Bugün önümüzde çok büyük ve uzun vadeli görevler var. Görevlerimiz, dünyanın jeo-ekonomik durumundaki hızlı değişimlere tam katılımını sağlamak, konumumuzu güçlendirmek için imkanlarımızı kullanmak, günümüzün yenilikçi, dijital ortamında ön saflarda yer almak ve küresel "yeşil" gündeme aktif olarak katılmaktır.
Yapıcı siyasi amaçlar için barış, güvenlik ve istikrarın korunması, eşitlik ve karşılıklı saygı ilkelerinin korunması, uluslararası hukukun tanınmış normlarına ve BM Şartı'na uygun olarak itibarımızı, nüfuzumuzu ve deneyimimizi kullanmak gerekir. Ayrıca Türk kültürünün, halkımızın zengin tarihi-kültürel, insani mirasının, Türk yazar, müzisyen, sanatçı, ressam ve görüntü yönetmenlerinin başarılarının dünyaya yayılması bir önceliktir. Bu yıl, büyük Türkmen şairi Mağtımgulı Pırağı'nın doğumunun 300. yıl dönümünün kutlanması bu bakımdan büyük fırsatların önünü açıyor. Mağtımgulı, Türkmen halkının büyük bir evladı ve aynı zamanda Türk dünyasının da temsilcisidir. O eserlerinde Türk halkının kadim değer ve özelliklerini, vatanseverliğini, aile bağlılığını, geleneklerine saygıyı, askeri cesareti ve hoşgörüsünden övgüyle bahsetti. Bu önemli tarihin Türk devletlerinde yaygın olarak kutlanmasını takdirle karşılıyoruz. Hükümetlere desteklerinden ve Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı'na (TÜRKSOY) 2024 yılını "Türk Dünyasının Büyük Şairi ve Düşünürü Mağtımgulı Pırağı Yılı" olarak ilan ettiği için teşekkür ediyoruz. Genel olarak TÜRKSOY bünyesinde uygulanan program ve projelerin kapsamını genişletmek ve bunların uluslararası alanda daha aktif bir şekilde uygulanmasının uygun olacağını düşünüyoruz.
- Sohbetimiz Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi’nin olağan toplantısının arifesinde gerçekleşiyor. Siz bu konseyin temel amacı olarak neyi görüyorsunuz?
- Aksakallar Konseyi'nin çok önemli ve gerekli bir bileşen olduğuna inanıyorum. Konsey, Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde boşuna kurulmamıştır. Amacı, Türk halklarının muhteşem tarihi geleneğini yaşlı neslin temsilcileriyle paylaşmak, onların bilgeliğine ve büyük yaşam deneyimine güvenme geleneğini sürdürmek ve yaymaktır. Bu gelenek birçok kez insanlarımızın doğru çözümleri bulmasına yardımcı oldu.
Bu bakımdan yaşlıların rolü giderek önem kazanmakta ve devlet işlerinde önemli bir durum olarak ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle Aksakallar Konseyi’nin çalışma kapsamının genişleyerek devam edeceğini ve prestijinin artacağını düşünüyorum. Türk Devletleri Teşkilatı çerçevesinde yüksek manevi ve ahlaki değerlere dayalı, geçmişiyle gurur duyan bir eğitim politikasının oluşturulması gibi konularda Konseyin rolü büyük önem taşımalıdır. Aksakallar Konseyi'nin çalışmaları, halklarımız arasındaki insani ilişkileri güçlendirmeyi, karşılıklı kardeşlik ilişkilerine, dayanışma ve karşılıklı yardıma, kamu diplomasisine ve parlamenter işbirliğine aktif olarak katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.
Türkmenistan'da yaşlıların bu tür çalışmaları devlet düzeyinde destekleniyor. Yaşlılar Meclisi, Türkmenistan Halk Konseyi'nin bir parçası olarak faaliyet göstermektedir. Meclis, en önemli devlet kararlarının alınmasına, ülkenin iç ve dış politikasının stratejik yönlerinin oluşturulmasına aktif olarak katılmaktadır. Genel olarak bu alanda iyi bir tecrübemiz var ve Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi'nin ortak çalışmaları çerçevesinde bu tecrübeyi paylaşmaya hazırız.
- İç kalkınma ve dış politika yönelimi açısından Türkmenistan'ın yaşamındaki mevcut aşamayı nasıl tanımlıyorsunuz?
- Sosyal ve ekonomik kalkınmaya yönelik hükümet programlarını ve planlarını tutarlı bir şekilde uygulanmasını sağlayacak koşulları yaratmayı başardığımızı vurgulamak isterim. İç istikrar, sosyal uyum, siyasi ve sosyal kurumların istikrarlı durumu, insanların onlara güveni elbette bunun temel koşullarıdır.
Dünya ekonomisinin mevcut istikrarsız koşullarında bile Türkmenistan 2024 yılına güzel sonuçlarla ulaştı. Geçen yıl GSYİH büyümesi yüzde 6'yı aştı. Türkmenistan'ın 2022-2052 Ulusal Sosyal ve Ekonomik Kalkınma Programı başarıyla uygulanıyor. Ülkemizin nüfusunun son 15 yılda 2 milyon kişi artması, insanların refahının ve geleceğe olan güveninin açık bir göstergesidir.
Uluslararası alanda yaşanan karmaşık durumlara rağmen ülkemiz, devletin dış politika anlayışında belirlenen tarafsızlık çizgisini istikrarlı bir şekilde takip etmektedir. Stratejik öncelikler olarak küresel barış, güvenlik ve istikrarın sağlanması, Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin uygulanmasına katkı sağlıyor. Türkmenistan'ın bu tutumunun Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası kuruluşlarda da geniş çapta desteklendiğini vurgulamak isterim. Türkmenistan’ın, BM'de tarafsızlık dostları grubu oluşturma girişimine şimdiden yirmiden fazla ülke katıldı. Genel Kurul, Türkmenistan'ın tarafsızlığını destekleyen iki Kararı oybirliğiyle kabul etti. Bu durum, ülkemizin karmaşık sorunlarının tarafsızlık temelinde çözülmesi yönündeki önerilerinin uluslararası alanda giderek daha fazla anlaşıldığını göstermektedir. Türkmenistan'ın sürdürülebilir ulaşım, enerji güvenliği, ekoloji, sağlıklı yaşam tarzları ve daha birçok konudaki girişimlerinin de geniş çapta desteklendiğini belirtmek gerekir.
Türk devletleriyle ilişkilerimizin gelişimine de değineyim. Bu ilişkiler gerçek kardeşliğin, iyi komşuluğun, karşılıklı saygının ve karşılıklı yarar sağlayan işbirliğinin bir örneğidir. Biz bunu takdir ediyoruz ve değerini biliyoruz. Gelecekte de işbirliğimizi genişletmeye ve zenginleştirmeye devam edeceğiz. Bunu halklarımızın temel çıkarları, refahı, barışçıl ve istikrarlı gelişimi adına yapacağız.
- Röportajımızın bu noktasında, bize kısaca Türkmenistan ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki ilişkilerden bahseder misiniz?
- Türkmen-Türk ilişkileri bir örnek niteliğindedir. Her iki taraf da siyasi, ticari-ekonomik, kültürel-insani işbirliğini güçlendirmeye çalışıyor. Değerli kardeşim, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, ikili ilişkilerin geliştirilmesine gösterdiği büyük özen, bu konudaki hassasiyeti ve iş birliğinin her alanda yaygınlaşmasındaki kişisel katkılarından dolayı minnettarım. Geçtiğimiz günlerde Türkmenistan Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hizmetlerinin tanınmasının bir simgesi olarak kendisine “Türkmen Halkının Fahri Aksakalı” unvanını verdi.
Türkmenistan ve Türkiye dış politikada aktif ve etkili bir şekilde işbirliği yapıyor ve uluslararası kuruluşlarda birbirlerine destek oluyor. Ülkelerimiz küresel barış ve güvenlik politikasının sadık destekçileridir. İki ülke, böyle bir politika izleyerek bölgesel ilişkilerin etkin bir şekilde gelişmesine büyük katkı sağlıyorlar. Günümüzde Türkmen-Türk işbirliği, Batı yönünde istikrarlı enerji ve ulaştırma koridorlarının oluşturulması ve Avrasya'da yeni, verimli bir lojistik işbirliğinin oluşturulması için önemli bir koşuldur.
İkili ekonomik ve ticari ilişkiler de dinamik bir şekilde gelişiyor. Karşılıklı ticaret cirosunun hacmi 2023 yılında 2,5 milyar ABD dolarına yaklaştı. Türk şirketleri ülkede inşaat, enerji, ulaştırma ve sanayi sektörlerinde uzun süredir etkin bir şekilde çalışıyor.
Kültürel-insani işbirliği de giderek gelişiyor. İki ülkenin kültür ve sanat temsilcileri, Türkmenistan ve Türkiye'de düzenlenen çeşitli etkinliklere aktif olarak katılıyor. Ülkede, “Türkiye Kültür Günleri” Kasım 2023'te başarıyla gerçekleştirildi. Bununla birlikte iki ülke arasında sayılarla ifade edilemeyen kavramlar da var. Kardeşlik bağlarımızı güçlendiren ve halklarımızı birleştiren şey, karşılıklı sorumluluk duygusudur. Bu duygu, ortak başarımızın temeli ve Türkmenistan ile Türkiye arasında bugün kurulan ve gelecekte daha da gelişecek ilişkilerin temelini oluşturmaktadır.
Bu vesileyle kardeş Türk halkına en içten barış, refah ve parlak bir gelecek dileklerimi iletiyorum.
- Türkmen halkının değerli Milli Lideri, Türkmenistan Halk Konseyi Başkanı ve Kahraman Arkadağ, röportaj için size çok teşekkür ederim!
Ben de bu röportaj için sizlere teşekkür ediyorum ve çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Hoşça kalın!