Top.Mail.Ru

Türkmen bilim insanı, Hazar'ın kurumasından kaynaklanan riskler hakkında uluslararası bir makalede yer aldı

14:2710.04.2025
0
26268

Bugün, ünlü bilimsel dergi Communications Earth & Environment'ın yeni sayısında, Leeds Üniversitesi'nin uzmanlarının öncülüğünde uluslararası bir bilim insanları ekibi tarafından yürütülen “Hazar Denizi seviyelerinde yaşanan hızlı düşüş ekosistem bütünlüğünü, biyolojik çeşitliliğin korunmasını ve insan altyapısını tehdit ediyor” başlıklı araştırmanın sonuçları yayımlandı.

Makalenin yazarları, bölgenin biyolojik çeşitliliği, insan popülasyonları ve kıyı altyapısı için potansiyel riskleri gösteren haritalar derledi. Çalışmanın ortak yazarları arasında Türkmen zoocoğrafyacı Orta Asya Ramsar Bölgesel Girişimi Koordinasyon Kurulu Başkan Yardımcısı Profesör E.A Rustamov da yer aldı.

Bilim insanlarına göre Hazar Denizi, artan sıcaklıklar nedeniyle küçülüyor. Küresel ısınma 2°C'nin altında kalsa bile Hazar Denizi seviyesinin 5-10 metre düşmesi muhtemel. Sıcaklıkların daha da artması durumunda 2100 yılına gelindiğinde su seviyesi 21 metreye düşecek.

Hazar Denizi seviyesinin düşmesinin beraberinde getireceği riskler şu şekilde sıralandı:

  • Hazar fokunun üreme alanları da dahil olmak üzere temel ekosistemlerin alanları önemli ölçüde daralacak;
  • Hazar Denizi'ndeki mevcut deniz koruma alanlarının büyük bir kısmı drenaj nedeniyle işlevini yitirecek.Bazı yerleşim yerleri, limanlar ve sanayi tesisleri kıyıdan onlarca hatta yüzlerce kilometre uzakta yer alabilir;
  • Açıkta kalan kuru deniz tabanı, Aral Gölü'nün kuruması durumunda olduğu gibi, endüstriyel kirleticiler ve tuz içeren tozlar salarak insan sağlığı açısından ciddi tehdit oluşturabilir.

Hazar Denizi, nesli tükenme tehlikesi altında olan Hazar foku ve 6 mersin balığı türünün yanı sıra dünyanın başka hiçbir yerinde bulunmayan yüzlerce balık ve omurgasız türüne de ev sahipliği yapıyor.

Hazar Denizi kıyısında Azerbaycan, İran, Kazakistan, Rusya ve Türkmenistan olmak üzere beş ülkeden 15 milyondan fazla insan yaşıyor.

Deniz seviyelerindeki düşüş devam ederken, araştırmacılar tehlike altındaki biyolojik çeşitliliği ve insan sağlığını korumak için acil eylem gerektiğini söylüyor.

Araştırmayı yöneten Leeds Üniversitesi Biyoloji Fakültesi'nden Dr. Simon Goodman şunları söyledi:

"Beklenen etkilerin önümüzdeki on yıllar boyunca ortaya çıkacağı göz önüne alındığında, insan çıkarlarını ve sağlığını gözetirken biyolojik çeşitliliği korumanın yollarının bulunması gerekiyor. Bu uzun vadeli bir ihtimal gibi görünebilir, ancak söz konusu olan muazzam siyasi, yasal ve lojistik zorluklar göz önüne alındığında, başarının en iyi şansını sağlamak için mümkün olan en kısa sürede harekete geçmek mantıklı olur."

Bilim insanları önlem olarak şunları önerdi:

  • Biyolojik çeşitliliğin izlenmesi, koruma planlaması ve sürdürülebilir kalkınma için bölgesel kapasitenin artırılmasına yönelik yatırımlar.
  • Kıyı topluluklarının ekonomik çeşitlendirme ve sürdürülebilir altyapı geliştirme konusunda desteklenmesi.
  • Esnek sınırlara sahip korunan alanların oluşturulmasına olanak sağlayan mevzuatın geliştirilmesi.
  • Biyolojik çeşitliliğin korunması ile kıyı altyapısının adaptasyonu arasındaki çatışmaları önlemek için proaktif planlamayı benimsenmesi.
  • Hızla değişen ekosistemlerin takbi ve gerektiğinde tür nakli ve ekosistem restorasyonu uygulanması.
  • Küresel düzeyde sera gazı emisyonlarının azaltılması.

Uzmanlar, öngörülen etkilerin hafifletilmesi için koordineli bölgesel planlama ve küresel iş birliği gibi acil eyleme ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor.

Çalışmanın tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Yorumlar
Yorum yapmak için lütfen giriş yapın veya kayıt olun