Resmi sonuçlara göre, Hırvatistan'ın muhalefet destekli Cumhurbaşkanı Zoran Milanovic, Pazar günü yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda iktidardaki muhafazakâr partinin adayına karşı ezici bir galibiyet elde etti.

Oyların yüzde 99'undan fazlasının sayılmasının ardından Hırvatistan devlet seçim yetkilileri tarafından açıklanan sonuçlara göre Milanovic, yaklaşık yüzde 26 oy alan rakibi Dragan Primorac'a kıyasla oyların yüzde 74'ünden fazlasını almayı başardı.

Bu sonuç, Batı'nın Rusya'ya karşı savaşta Ukrayna'ya verdiği askeri desteği eleştiren Milanovic'e yönelik büyük bir destek anlamına geliyor.

Milanovic aynı zamanda, Hırvatistan'ın muhafazakar Başbakanı Andrej Plenkovic ve hükümetini de şiddetli bir şekilde eleştiriyor.

Sonuçların açıklanmasının ardından yaptığı konuşmada Milanovic, zaferinin seçmenlerin onay ve güveninin bir işareti olduğunu ancak aynı zamanda "duyması gerekenler için ülkedeki durum hakkında" bir mesaj sunduğunu söyledi.

Milanovic, "Onlardan (hükümetten) bunu duymalarını istiyorum" dedi. "Vatandaşların söylemek istediği de buydu. Bu sadece bana verilen bir destek değil."

Milanovic Hırvatistan'ın en popüler siyasetçisi ve siyasi rakipleriyle kurduğu kavgacı iletişim tarzı nedeniyle zaman zaman ABD Başkanı seçilen Donald Trump'a benzetiliyor.

Milanovic 29 Aralık'ta yapılan ilk tur oylamayı da rahat bir şekilde kazanarak, daha önce cumhurbaşkanlığı için başarısız bir şekilde adaylığını koymuş olan adli tıp uzmanı Primorac'ı ve diğer altı adayı geride bıraktı.

İlk iki sıradaki adaylar arasında ikinci turun yapılması gerekliydi. Çünkü Primorac yüzde 19 ile çok gerilerde kalmış olsa da Milanovic sadece 5.000 eksik oyla oyların yüzde 50'sini almayı başaramadı.

Seçim, 3,8 milyon nüfuslu Hırvatistan'ın enflasyon, yolsuzluk skandalları ve işgücü açığıyla mücadele ettiği bir dönemde yapıldı.

Pazar günü oyunu kullanan Milanovic, AB'yi bir kez daha "birçok yönden demokratik olmamakla" ve seçilmemiş yetkililer tarafından yönetilmekle eleştirdi.

Milanovic, AB'nin "benim gibi düşünmüyorsan düşmansın" şeklindeki tutumunun "zihinsel şiddet" anlamına geldiğini belirterek, "İçinde yaşamak ve çalışmak istediğim modern Avrupa bu değil" dedi. "Küçük bir ulusun başkanı olarak elimden geldiğince bunu değiştirmek için çalışacağım."

Milanovic'in zaferi, ilk döneminde tartıştığı Başbakan Plenkovic ile devam edecek bir siyasi çatışmaya zemin hazırlıyor.

Milanovic düzenli olarak Plenkovic ve muhafazakar HDZ'yi sistematik yolsuzlukla suçlarken, Plenkovic de Milanovic'i "Rus yanlısı" ve Hırvatistan'ın uluslararası konumu için bir tehdit olarak nitelendirdi.

Milanovic Rusya yanlısı olduğunu reddetti ancak geçen yıl NATO'nun Almanya'daki Ukrayna için Güvenlik Yardımı ve Eğitimi adlı misyonuna beş Hırvat subayın gönderilmesini engelledi.

Ayrıca Ukrayna'ya herhangi bir NATO misyonunun parçası olarak Hırvat askerlerinin gönderilmesini asla onaylamayacağına dair söz verdi. Plenkovic ve onu destekleyen hükümet ise böyle bir teklif olmadığını belirtiyor.

Sınırlı yetkilerine rağmen pek çok kişi, 1991'de Yugoslavya'dan bağımsızlığını kazanmasından bu yana ağırlıklı olarak Hırvat Demokratik Birliği ya da HDZ tarafından yönetilen ülkede cumhurbaşkanlığı makamının siyasi güç dengesi açısından kilit öneme sahip olduğunu düşünüyor.

Bu arada, Primorac siyasete 2000'li yılların başında HDZ liderliğindeki hükümette Bilim ve Eğitim Bakanı olarak girdi.

Primorac 2009'da cumhurbaşkanlığı için başarısız bir şekilde adaylığını koyduktan sonra ağırlıklı olarak ABD, Çin ve Hırvatistan'daki üniversitelerde ders vermek de dahil olmak üzere akademik kariyerine odaklandı.

Zagreb'deki destekçilerine "Zoran Milanovic ve ben tamamen farklı manevi, ahlaki, mesleki değerlerin yanı sıra ülkemizin geleceğine ilişkin fikirlerle birbirimizden ayrılıyoruz" dedi ve ekledi:

"Karar vatandaşlar tarafından demokratik bir şekilde alınmıştır ve bu nedenle saygı duyulmalıdır."

Kaynak: Euronews