Oxford Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, ev sahibi olmanın erkeklerin ömrünü uzattığını ortaya koydu.
Üniversitenin Leverhulme Demografi Bilimi Merkezi ve Sosyoloji Bölümü'nde Doktora Sonrası Araştırma Görevlisi olan Dr. Casey Breen liderliğindeki araştırma ekibi, ABD'nin 1920 ve 1940 nüfus sayımı verileri ile Sosyal Güvenlik ölüm kayıtlarını inceledi ve bunları karşılaştırdı.
Çalışmada 24 ila 35 yaşları arasında ev sahibi olan Amerikalı yetişkin erkeklerin yaşam beklentisindeki farklı sonuçlar analiz edildi.
Bulgular, 20. yüzyılın başlarında doğan Amerikalı erkeklerin ilk yetişkinlikte ev sahibi olmasının ömürlerine dört ila altı ay eklediğini ortaya koydu.
Buna göre, 20. yüzyılın başlarında doğan siyah Amerikalı erkeklerin yaşam sürelerinin ev sahibi olmakla 0,36 yıl, beyaz Amerikalıların ise ömrünün 0,42 yıl uzadığı tespit edildi.
Dr. Casey Breen, "Çalışmam, ev sahipliğinin yaşam beklentisi üzerinde anlamlı bir olumlu etkiye sahip olduğunu buldu" ifadelerini kullandı ve şöyle devam etti:
"Bu sonuçlar, siyah Amerikalılar için ev sahipliği fırsatlarını eşit şekilde genişleten sosyal politikaların, ABD'de siyah ve beyaz erkeklerin yaşam beklentisi arasındaki farkı daraltmaya yardımcı olabileceğini de gösteriyor."
Öte yandan çalışmada, mülkün değerinin yaşam beklentisi üzerinde çok az etkisi olduğu tespit edildi. Bu da yaşam beklentisindeki bu artışın, evin parasal değerinden ziyade sosyal çevreye aidiyet hissi, ev sahibi olmanın psikolojik faydaları ve daha iyi yaşam koşulları gibi diğer nedenlere bağlı olduğunu düşündürüyor.
Dr. Casey Breen, "Bu çalışma ayrıca, ev sahibi olan Amerikalılar ile kiracı olanlar arasında yaşam beklentisi açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğunu gösteriyor. Erken yetişkinlik döneminde ev sahibi olmuş kişiler, 65 yaşına geldiklerinde kiracı olanlardan yaklaşık altı ay daha uzun yaşıyorlar" dedi.
Kaynak: Euronews Türkçe
