BBC Türkçe'de yer alan haberde, bu konuyu ilişkin yapılan röportajlara ve araştırmalara yer verildi.
Güney Kore, dünyada doğurganlık oranının en düşük olduğu ülke ve bu kategoride her yıl kendi rekorunu kırmaya devam ediyor.
Son nüfus verilerinde doğum oranının 2023 yılında yüzde 8 daha düşerek 0,7'ye gerilediği görüldü.
Bu veri bir kadının yaşamı boyunca sahip olması beklenen çocuk sayısı.
Nüfusun sabit kalması için bu sayının 2,1 olması gerekiyor.
Eğer bu şekilde devam ederse Güney Kore nüfusunun 2100 yılına kadar yarıya düşmesi bekleniyor.
Dünyadaki birçok gelişmiş ülkede doğum oranları düşüyor.
Ancak hiçbirindeki düşüş Güney Kore kadar hızlı değil.
50 yıl içinde ülkede çalışma çağındaki insanların sayısının yarıya düşmesi, zorunlu askerlik hizmetine katılmaya uygun kişi sayısının yüzde 58 oranında azalması ve nüfusun neredeyse yarısının 65 yaşın üzerinde olması bekleniyor.
Bu durum ülkenin ekonomisi, emeklilik fonları ve güvenliği için o kadar kötü ki siyasetçiler "ulusal acil durum" ilan etti.
Birbirini izleyen hükümetler yaklaşık 20 yıl boyunca sorunu harcama yaparak çözmeye çalıştı.
Şimdiye kadar yaklaşık 379,8 trilyon KRW (286 milyar dolar) değerinde yatırım yapıldı.
Çocuk sahibi olan çiftlere aylık ödemeler, sübvanse edilmiş konutlar ve ücretsiz ulaşım gibi yardımlar yapılıyor.
Hükümet çocuk yapmak isteyen evli çiftlerin hastane masraflarını ve tüp bebek tedavilerini bile karşılıyor.
Ancak bu tür teşviklerin işe yaramaması nedeniyle siyasetçiler daha yaratıcı çözümler bulmaya yöneliyor.
Örneğin Güneydoğu Asya'dan çocuk bakıcıları getiriliyor ve asgari ücretin altında çalıştırılıyor veya 30 yaşından önce üç çocuk sahibi olan erkekler askerlik hizmetinden muaf tutuluyor.
Ancak gençler ve özellikle de kadınlar, siyasetçilerin kendilerine kulak vermediğini söylüyor.
BBC, geçen yıl ülkeyi dolaşarak çocuk sahibi olmamaya karar veren kadınlarla konuştu ve bu kararın arkasındaki sebepleri anlamaya çalıştı.
Televizyon yapımcısı olan 30 yaşındaki Yejin, henüz 20'li yaşlarındayken tek başına yaşamaya karar verdiğinde sosyal normlara meydan okudu.
Güney Kore'de yalnız yaşamak büyük ölçüde kişinin hayatında geçici bir aşama olarak görülüyor.
Yejin, "Kore'de ev işlerini ve çocuk bakımını paylaşacak bir erkek bulmak zor. Tek başına çocuk sahibi olan kadınlar hakkında da kötü düşünülüyor" diyor.
2022 yılında Güney Kore'deki doğumların yalnızca yüzde 2'si evliliklerin dışında gerçekleşti.
Kariyerine odaklanmayı tercih ettiğini söyleyen Yejin, televizyon yapımcısı olarak çalıştığı işinin ona çocuk sahibi olma fırsatı vermediğini belirtiyor.
Güney Kore'de çalışma saatleri oldukça uzun.
Yejin, işinde daha iyi olmak için boş zamanlarında ders çalışması yönünde de baskı olduğunu söylüyor:
"Koreliler, sürekli kendilerini geliştirmeye çalışmazlarsa geride kalacaklarını ve başarısız olacaklarını düşünüyorlar. Bu korku bizi iki kat daha fazla çalışmaya itiyor. Hafta sonu geldiğinde, Pazartesi günü işe dönecek enerjiyi toplamak için bazen serum taktırdığını" söyleyen Yejin, aynı zamanda çocuk sahibi olmak için izin alması durumunda işine geri dönemeyeceğinden endişeleniyor.
Bu Güney Kore'de oldukça yaygın bir korku.
İnsan kaynakları alanında çalışan 28 yaşındaki bir başka kadın, doğum iznine ayrıldıktan sonra işten ayrılmak zorunda kalan ya da promosyon alamayan insanlar gördüğünü ve bu durumun kendisini asla bebek sahibi olmamaya ikna etmeye yettiğini söylüyor.
Güney Kore'de hem erkekler hem de kadınlar, çocuklarının ilk 8 yılında bir yıllık izin hakkına sahip.
Ancak 2022 yılında, yeni babaların sadece yüzde 7'si izinlerinin bir kısmını kullanırken, bu oran yeni annelerde yüzde 70'ti.
Çalışma, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) göstergelerine göre dünyada en yüksek eğitim seviyesine sahip kadınlar Güney Kore'de yaşıyor.
Buna rağmen Güney Kore, ücret eşitliği ve işsiz kadın oranında en kötü ülkeler arasında.
Araştırmacılara göre kadınlar kariyer yapmak ya da aile kurmak arasında bir seçim yapmaya zorlanıyor.
Giderek daha fazla kadın ise kariyerini seçiyor.
5 yaşındaki çocuklara İngilizce öğreten Stella Shin 39 yaşında, altı yıldır evli ve kendi çocuğu yok.
Stella bunun kendi tercihi olmadığını söylüyor.
"Annelerin ilk iki yıl boyunca çocuklarına bakmak için işi bırakması gerekiyor, bu da beni çok mutsuz eder" diyen Stella, "Kariyerimi ve kendime bakmayı çok seviyorum" diye devam ediyor.
Çocuk sahibi olunca işten 2-3 yıl izin alma beklentisi kadınlar arasında yaygın.
Çocuk bakımını erkeklerle paylaşmak ise çok sık görülen bir şey değil.
İşinden vazgeçmek istese veya bir şekilde idare etmeye çalışsa bile Stella, ev fiyatlarının çok yüksek olması nedeniyle bunu göze alamayacağını belirtiyor.
Güney Kore nüfusunun yarısından fazlası başkent Seul'da ve çevresinde yaşıyor.
Bu da konut talebi ve diğer hizmetler üzerinde ciddi bir baskı yaratıyor.
Seul'de doğum oranı 0,59'a düşerek ülkedeki en düşük oran oldu.
Barınmanın yanı sıra özel eğitim maliyetleri de kadınların çocuk yapmama tercihinde önemli bir etken.
Çocuklar 4 yaşından itibaren matematik, İngilizce, müzik ve tekvando gibi bir dizi pahalı, müfredat dışı kursa gönderiliyor.
Bu o kadar yaygın bir alışkanlık ki, vazgeçmek çocuğunuzu başarısızlığa sürüklemek olarak görülüyor.
Güney Kore bu yüzden çocuk yetiştirmek için dünyanın en pahalı ülkesi haline geldi.
2022'de yapılan bir çalışmaya göre ülkedeki ailelerin yüzde 94'ü özel eğitimin ekonomik bir yük olduğunu ancak sadece yüzde 2'sinin özel eğitimi tercih etmediğini tespit etti.
Son 50 yılda Güney Kore ekonomisi baş döndürücü bir hızla gelişerek kadınları yüksek öğrenime ve iş gücüne itti.
Ancak eş ve anne rolleri aynı hızda gelişmedi.
Ama görünen o ki siyasetçiler krizin derinliğini ve karmaşıklığını yavaş yavaş kabulleniyor.
Bu ay Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, şimdiye kadar yapılanların "işe yaramadığını" ve Güney Kore'nin "aşırı ve gereksiz düzeyde rekabetçi" bir ülke olduğunu kabul etti.
Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, hükümetinin artık düşük doğum oranını "yapısal bir sorun" olarak ele alacağını söyledi.
Ancak bunun ülkenin politikalarına nasıl yansıyacağı henüz belli değil.
Kaynak ve fotoğraf: BBC Türkçe (haberin tamamını buradan okuyabilirsiniz)

